Kişiler arası ilişkilerin hukuksal bir zemine oturtulması ihtiyacından doğan sözleşmeler hukuku, hukuk sistemimize bütün hukuk sistemlerinin temelini oluşturan Roma Hukuku’ndan aktarılmıştır. Contractus/sözleşme; dar bir tanım olmakla birlikte kişilere tek taraflı veya karşılıklı yükümlülük altına sokan ve/veya hak doğuran borç ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözleşmeler sadece borç doğuran işlemler değil, aile, eşya, miras, kişiler hukuku, idare hukuku ve devlet-birey ilişkilerini, toplumun hak ve ödevlerini düzenleyen anayasalar dahi sözleşme olarak kabul edilmektedir.     

Sözleşmeler; iki veya daha fazla tarafın bir hukuki sonuç elde etmek üzere birbirine uygun ve karşılıklı irade beyanlarını açıklaması ile kurulur. Sözleşmenin dilimizde bağıt, akit, ve mukavele olarak da karşılığı bulunmaktadır. Sözleşme hukuku ise sözleşmenin kuruluş aşaması da dahil borçların doğumu, sözleşmeden doğan hak ve alacakların belirlenmesi, edimlerin ifası, borçların sona ermesi, sorumluluk hallerini düzenleyen kurallardan oluşur. Tek tip bir sözleşme hukuku bulunmamaktadır. Tipik ve atipik sözleşmeler konusu ve amacına göre ilgili mevzuatına uygun olarak değerlendirilecek, yorumlanacak ve uygulama alanı bulacaktır.